19 Temmuz 2009 da geldi ve geçti; Onur 3 yaşını da bitirdi. İnsan zamanın hızına yetişemiyor. Oğlum doğduğunda 3 ay bile ne kadar uzak geliyordu, 3 yılı arkamızda bıraktık. Geçtiğimiz yıl ayakları açısından güzel bir yıl oldu; doktorumuz gelişimini, esnekliğini ve kas dengesini çok iyi buldu. Bu nedenle Mart ayındaki kontrolde, ev içinde gündüzleri ayakları boş kalmasın diye giydirdiğimiz ayakkabıyı bile giymesine gerek olmadığını söyledi. Kas dengesi oldukça iyi olduğundan ayakları serbest kalabilirmiş, hatta çıplak ayakla yürümesi, çömelmesi, tırmanması ve zıplaması da egzersiz yerine geçtiği için mümkün olduğunca çıplak ayakla dolaşmasını önerdi. 🙂
Sadece ayakları değil, Onur da gelişti bu sene. Daha düzgün konuşuyor, daha hızlı koşuyor, daha yükseğe tırmanıyor, daha güzel boyuyor, çişini ve kakasını söylüyor. Havuza girdiğinde artık kendini suya bırakabiliyor.
Hatta denizden çok korktuğu için uzak duran oğlum, bu yaz tatilinde denize de girdi.
Çok sevdiği denize öyle alıştı ki, tekne gezisine çıktı, tekneden sahile bile yüzdü. 🙂
3 yaş farkettiriyor; daha dayanıklı oldu. Bütün gün süren jeep safariye katıldı, su savaşı yaptı, denize girdi, şelalede oynadı, köyleri gezdi ve gıkı çıkmadı. Aksine çok eğlendi. 🙂
Oğlum büyüyor; ayakları ağrısız ve yapması gereken her şeyi sorunsuzca yapabiliyor, ayak esnekliği iyi durumda. Bunlar da beni mutlu etmeye yetiyor. Tedavi artık sadece geceleri giydirdiğimiz ortezden ibaret olduğundan, Eylül ayındaki kontrolümüzü bile büyük bir heyecanla beklemiyorum.
Aslında ortezi kullanmayı 3 yaşını doldurunca kesebileceğimizi de söylemişti doktorumuz; fakat 3 yaşından sonra da, özellikle ani büyüme ataklarında nüksler görülebildiğinden, Onur da henüz orteze şiddetle itiraz etmediğinden, orteze devam kararı aldık. 4 yaşına geldiğinde ne yapacağımıza, o zamanın şartlarına göre karar veririz diye düşünüyoruz. Şimdilik yapabildiklerinin ve yaşının keyfini çıkarıyoruz. Size de aynısını yapmanızı öneririm. 🙂
Bir yanıt yazın